thumbnail

Sosyal Medya Fenomenleri Etkinlenmiyor

 Türkiye’de çok sayıda kullanıcısı bulanan Twitter, Periscope ve Pinterest gibi sosyal medya ağlarının, kendilerine belirlenen süre içerisinde Türkiye'ye temsilci atamadıklarından dolayı reklam alması yasaklandı. Sosyal medya ve bilişim hukuku uzmanı Avukat Atakan Karataş konuya ilişkin bilgiler verdi.

“Sosyal Medya Düzenlemesi” olarak bilinen ve 1 Ekim 2020 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 7253 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun kapsamında Twitter, Pinterest ve Periscope’a ilişkin reklam yasağı Resmi Gazete’de yayınlandı.
Sosyal Medya Ve Bilişim Hukuku Uzmanı Avukat Atakan Karataş getirilen reklam yasağı kararını değerlendirdi. Karataş, reklam yasağına ilişkin pek çok tartışmalı husus olduğunu, bir sosyal ağ için verilen kararın diğer sosyal ağlar için emsal teşkil edeceğini ancak haklarında karar verilene kadar reklam yasağının şimdilik sadece Twitter, Pinterest ve Periscope için uygulanacağı bilgisini paylaştı.
“Reklam yasağı tüm sosyal ağlar için söz konusu değil”
Reklam yasağının uygulanması için Türkiye'den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının BTK tarafından ikinci kez verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren otuz gün içinde yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması gerektiğini belirten Karataş, reklam yasağı kapsamında Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin ilgili sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam veremeyeceğini, ilgili sosyal ağ ile yeni sözleşme kurulamayacağını ve para transferi yapılamayacağını belirtti.
“Reklam yasağı, sosyal medya fenomenlerini doğrudan etkilemiyor”
Ürünlerini ve hizmetlerini geniş kitlelere duyurmak isteyen pek çok gerçek ve tüzel kişi sosyal ağlar üzerinden reklamlar vererek önemli satışlar elde etmekte. Twitter’a ve Pinterest’e verilen reklam yasağının kapsamları ve sosyal medya fenomenleriyle kurulan reklam ilişkinin kanun kapsamında olup olmaması sosyal medyada tartışma oluşturdu. Karataş, sosyal medya fenomenleriyle kurulan reklam ve tanıtım ilişkisinin reklam yasağı kapsamında olmadığını belirtti.
Karataş, reklam yasağına tabii olan sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam verilmesinin, yeni sözleşme kurulmasının ve buna ilişkin para transferi yapılmasının yasaklandığını, sosyal ağ sağlayıcısı içerisinde bulunan geniş kitleli influencerların ve sosyal medya fenomenleriyle kurulan reklam ilişkisinin, sosyal ağ sağlayıcı ile kurulan reklam ilişkisinden farklı olduğunun altını çizdi.
Reklam yasağının resmi gazete yayınlanmasından itibaren reklam yasağına aykırı davranan Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin ağır yaptırımlarla karşılaşabileceğine dikkat çeken Karataş, yasak kararına rağmen, yasağa uymayanların eylemlerinin Türk Ticaret Kanunu’nun, Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nin ve sair düzenlemelerin ilgili hükümlerine aykırılık teşkil edebileceğinden, ayriyeten de reklam yasağına rağmen ilgili sosyal ağ ile oluşan faturalaşma ilişkisinin gider olarak gösterilmesi konusunda ihtilaflar olabileceğinden sosyal medya fenomenlerine, influencerlara ve microinfluencerlara yönelik talebin artacağını belirtti.
“Reklam yasağına da uyulmazsa büyük yaptırımlar uygulanabilir”
Kanun kapsamından ve gerekçesinden de anlaşılacağı üzere sosyal medya platformlarında kullanıcıların mağduriyetlerinde daha etkin sonuçlar alınabilmesi için sosyal ağ sağlayıcılar üzerinden kullanıcılar ve yetkili merciler ile sosyal ağ sağlayıcılar arasında muhataplık ilişkisinin sağlanmak istendiğini, bu kapsamda yaptırımlar öngörüldüğünü ilgili kanun ile sosyal medya fenomenlerinin hedef alınmadığı belirten Karataş, reklam yasağına rağmen temsilci belirleme yükümlülüğünü yerine getirmemekteki tutumunda ısrar etmesi durumunda, reklam yasağı alan sosyal ağların internet trafiği bant genişliğinin birincide yüzde 50 oranında, İkincide yüzde 50 ila yüzde 90 aralığında daraltabilmesi yaptırımıyla karşılaşabileceğini, bu yaptırımların gerçekleşmesi halinde de bu yaptırımlar nedeniyle elektronik ticaret sektörü dahil olmak üzere KOBİ’lerden şirketlere, sosyal medya kullanıcılarından milyonlarca takipçili sosyal medya fenomenlerine kadar sosyal medya üzerinden kazanç elde eden herkesin zarar görebileceğine dikkat çekti.



thumbnail

Şehir oyun alanına dönüşüyor

 Mobil oyun arenası Red Bull M.E.O. şehri oyun alanına çevirmeye hazırlanıyor. Mobil oyunseverler, PUBG MOBILE ile özdeşleşmiş drop kutularını AR filtresi ile en kreatif ve eğlenceli şekilde şehrin dilediği noktasına indirmeye çalışacak.


Mobil oyun arenası Red Bull M.E.O. şehri oyun alanına çevirecek. Oyunseverler, Red Bull 4’lü paketlerdeki QR kodları kullanarak ulaşacağı özel hazırlanmış sanal gerçeklik filtresiyle, PUBG MOBILE ile özdeşleşmiş Red Bull M.E.O. drop kutularını en kreatif ve eğlenceli şekilde indirmeyi hedefliyor. Her hafta en kreatif videoyu çeken ve belirtilen adımlarla Instagram hesabında paylaşan 3 oyunsever, ödüllerin sahibi olacak.

Red Bull M.E.O. üçüncü sezonunda Türkiye’nin en iyileri için arayışa çıktı. Bu sezon ilk olarak PUBG MOBILE’da mücadele verecek oyunseverler, şimdi de Hearthstone ve TFT mobil turnuvalarında yarışacak. Türkiye şampiyonu olacak takımlar ise Dünya Finali’ne katılmaya hak kazanacak. Oyun arenasında çevrimiçi elemeler 28,29,30 ve 31 Ocak tarihlerinde, Türkiye Finali ise 7 Şubat’ta gerçekleştirilecek.

Dünya Finali mart ayında İstanbul’da
Mobil oyun arenasında dünya şampiyonu da Türkiye’de belirlenecek. 28 ülkede elemeleri gerçekleştirilen Red Bull M.E.O.’nun dünya şampiyonu ise mart ayında Türkiye’nin ev sahipliğindeki Red Bull M.E.O. Dünya Finali’nde belli olacak.



thumbnail

Whatsapp’ın durumu diğer uygulamalara da ders olmalı

 Tüketiciyi Destekleme Derneği Genel Başkanı Süleyman Bakal, Whatsapp’ın yeni veri paylaşım uygulama kararına karşı gösterilen tepkinin, vatandaşlar tarafından uygulamanın silinmesinin büyük şirkete karşı tüketicinin gücünü ortaya çıkarttığını ve benzer kuruluşlara da bir ders olduğunu ifade etti.

Son zamanlarda sosyal mesajlaşma ağı olan Whatsapp’ın sunduğu gizlilik politikası kapsamında kullanıcıların verilerini depolayarak kolayca paylaşabilmesini kabul etmeyen milyonlarca vatandaş uygulamayı sildi. Bu süreçte vatandaşlar, gündelik hayatında haberleşmek için diğer uluslararası ve Türkiye’nin kurduğu uygulamalara yöneldi. Konuyu değerlendiren Tüketiciyi Destekleme Derneği Genel Başkanı Süleyman Bakal, vatandaşları öncelikle yerli uygulamaları kullanmaya davet etti. Yerli programlarda vatandaşların veri gizliliği konusunda her hangi bir sıkıntı meydana gelmesi halinde buna karşı kolayca mücadele edebileceği de belirten Bakal, bu konuda uyanık olunması gerektiğini anlattı.

“Yerli ve milli mesajlaşma sistemlerine yönelmesini öneriyoruz”
Başkan Bakal, vatandaşların Whatsapp’tan çıkarak yerli ve milli mesajlaşma programlarını kullanmalarını önerdi. Bakal, “Whatsapp’ın tüketicilerin verilerini üçüncü şahıslarla paylaşması için onay istemesi kabul edilemez. Bu haberleşmenin gizliliği ilkesine aykırıdır. Ayrıca Türkiye’de yürürlükte bulunan Kişisel Verileri Koruma Kanunu’na aykırıdır. Biz Whatsapp’ın bu sözleşmesini tüketicilerin kabul etmemesini öneriyoruz. Whatsapp bu sözleşmesinde geri adım atsa bile tüketicilerin genel anlamda Whatsapp’tan çıkış yapmasını ve yerli ve milli yazılımlara, yerli ve milli mesajlaşma sistemlerine yönelmesini öneriyoruz” şeklinde anlattı.

“Herkes ayağına denk alsın”
Whatsapp’ın yeni gizlilik politikasına katılmayan vatandaşların uygulamayı silmesinin, diğer haberleşme şirketlerine bir ön mesaj olduğunu ifade eden Bakal, kullanıcıları da herkes arasında konuşulamayacak konuları bu ortamlarda da konuşmaması gerektiği belirtti. Başkan Bakal, “Whatsapp böyle bir girişimde bulundu, tüketici de toplu bir şekilde Whatsapp’tan çıktı ve başka haberleşme sistemlerine geçti. Bu ‘diğer haberleşme sistemleri de ayağını denk alsın’ anlamına geliyor. Biz tüketicilerin Whatsapp’tan başka yerli ve milli mesajlaşma sistemlerine çıkmasını öneriyoruz. Ayrıca herkes bildiği, inandığı konuları Whatspp’ta veya mesajlaşma sistemlerinde paylaşabilirler. Ancak genel anlamda iki kişi arasında yapılan konuşmanın dışarıya sızabileceği, kamuoyuna yansıyabileceği düşünülmelidir. Çok gizli ve özel konularda bu mesajlaşma sistemlerinde görüşme, konuşma yapmamalarını öneriyoruz” diye tavsiyede bulundu.

“Yerli uygulamalarla müdahale etmek kolaydır”
Başkan Bakal, kullanıcıların verilerini depolama ve kötüye kullanma durumunda uluslararası bir şirkete müdahale etmelerinin zor olduğunu, ancak yerli şirketlere müdahalenin daha kolay olduğu ifade ederek, “En azından Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bilgiler depolandığı için savcılar, hakimler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasal organları buna kolay müdahale edebilir. Ama uluslararası arenada hizmet veren mesajlaşma sistemlerine müdahale daha zordur, zaman alır ve uzun sürer. Dolayısıyla yabancılara daha az güvenlidir diye düşünüyorum” diye görüşlerini aktardı.

“Bu açıklama diğer uygulamaları kullanmayacak anlamına gelmez”
'Bu durumda sadece yerli ve milli uygulamaları mı kullanacağız, yoksa diğer uluslararası uygulamalarını da yanında bulunduracağız?' sorusuna yanıt veren Başkan Bakal şöyle cevap verdi:
“Şimdi ulusal ya da uluslararası ölçekte tekelleşme her zaman demokrasinin aleyhinedir, demokrasinin kökleşmesine zararı vardır, tüketicilerin menfaatine değildir. Ulusal veya uluslararası ölçekte haberleşme kanalları farklı olmalı, haberleşme, düşünceyi ifade ve yayma hürriyetini kapsayacak şekilde geniş platformlarda yapılabilmelidir. Sadece uluslararası ölçekte değil, Türkiye’de de haberleşme farklı platformlarda, farklı şekilde göz göze yapılabilecek mekanizmalar kurulmalı, geliştirilmelidir.”




thumbnail

WhatsApp gizlilik ilkesi değişikliğinde geri adım attı

WhatsApp, yeni gizlilik ilkesiyle ilgili aldığı eleştiriler karşısında, 8 Şubat'ta yürürlüğe girmesi planlanan Gizlilik Politikası Sözleşmesini yürürlüğe koyma kararından vazgeçtiğini ve mevcut sözleşme kurallarının devam edeceğini açıkladı.

Yeni gizlilik sözleşmesi ve veri paylaşımına dair değişiklikler karşısında kullanıcılarından tepki gören haberleşme ve mesajlaşma uygulaması WhatsApp, konu hakkında yeni bir açıklama yaparak 8 Şubat'ta yeni Gizlilik Politikası Sözleşmesini yürürlüğe koymayacağını açıkladı. WhatsApp yaptığı açıklamada, son güncellemesine daha fazla zaman verdiğini ve hiçbir kullanıcının hesabının askıya alınmayacağını veya silinmeyeceğini belirtti.

WhatsApp yaptığı açıklamada, kullanıcılar arasındaki yazışmaların ve paylaşılanların özel olduğunu ve korunduğunu ifade ederek "Bu nedenle kimsenin mesajlaştığı veya aradığı kişilerin kaydını tutmuyoruz” dedi. Güncellemelerle bu gizlilik ilkelerinin değişmediğini söyleyen WhatsApp, "Yeni gizlilik sözleşmesi insanların WhatsApp üzerinden bir işletmeye mesaj göndermesi gereken yeni seçenekleri içeriyor, verileri nasıl topladığımız ve kullandığımız konusunda daha fazla şeffaflık sağlıyor” dedi. Gelecekte daha fazla insanın uygulama aracılığı ile işletmelerden alışveriş yapacağını söyleyen WhatsApp,"İnsanlardan şartları incelemelerinin ve kabul etmelerinin isteneceği tarihi geri alıyoruz. 8 Şubat’ta hiç kimsenin hesabı askıya alınmayacak veya silinmeyecek. Ayrıca, WhatsApp’ta gizlilik ve güvenliğin nasıl çalıştığına dair yanlış bilgileri temizlemek için daha çok şey yapacağız" ifadesini kullandı.

15 Mayıs’ta yeni seçeneklerin kullanıcılara sunulmadan önce, politikayı kişilerin kendi hızlarında gözden geçirmeleri için insanlara kademeli olarak ulaşılacağını söyleyen WhatsApp, "özel iletişim kurmanın en iyi yolu olmak için" çalışmaya devam edeceğini söyledi.


thumbnail

Bilsoft Yazılım, KOBİ’lerin perakende satış süreçlerini kolaylaştırıyor

2007 yılından beri KOBİ'lere ücretsiz muhasebe programı sunan Bilsoft Yazılım, ticari yazılımlarını kullanıcılarının ihtiyaçları doğrultusunda geliştirme ve çeşitlendirme işlemlerini yapıyor.

Yüzde yüz yerli ve milli olarak geliştirdiği muhasebe programlarının yanında, bu programlara entegre şekilde çalışan hızlı satış programı ile kullanıcılarına perakende satış imkanı sunan Bilsoft Yazılım, hızlı satış programının muhasebe programına entegre çalışması, barkodlu satışa ve dokunmatik ekranla kullanıma uygunluğu ile dikkat çekiyor. Türkiye’deki KOBİ’lerin ticari yazılım ihtiyaçlarını yüzde 100 yerli ve milli imkanlarla karşılama misyonuyla hareket ettiklerini belirten Bilsoft Yazılım Genel Müdürü Ahmet Veli, hızlı satış programına ekledikleri çoklu ödeme ve hazırda müşteri bekletme özelliklerinin zincir marketlerin hızlı satış yazılımlarında bile bulunmadığını ve bu özelliklerle birlikte ön muhasebeye entegre çalışması dolayısıyla programın yoğun talep gördüğünü belirtti. Genel Müdür Veli, ayrıca hızlı satış işlemi gerçekleştiren market ve kırtasiye gibi perakende işletmelerinin işlemlerinin aksamaması için bir sorunla karşılaştıklarında anında teknik destek taleplerinin karşılanması gerektiğinin farkında olduklarını ve bu doğrultuda Türkiye’nin neresinde olursa olsun kullanıcılarına 7 gün 24 saat teknik destek hizmeti sunduklarını belirtti.



thumbnail

Japonya'da Giyilebilir Robotlar Devrede

Japonya’da yorucu işlerde çalışanların iş yükünü hafifletmek üzere geliştirilen giyilebilir robotlar büyük ilgi görüyor.

Yaşlanan nüfus ve düşük doğum oranı nedeniyle işgücü ihtiyacının giderek arttığı Japonya’da üretilen giyilebilir robotlar, ağır işlerde çalışmak zorunda olan kişilere büyük kolaylık sağlıyor. Son 5 yıldır farklı firmalar tarafından üretilen ve iş yükünü hafifletmeye yarayan robotlar, iskelete benzer yapılarıyla ayakta çalışmayı kolay hale getiriyor. Cerrahlar, kuaförler, fabrika çalışanları ve güvenlik görevlileri başta olmak üzere fiziksel güç gerektiren meslek gruplarına daha rahat bir çalışma imkanı sunan söz konusu teknoloji, sağlık sorunları nedeniyle yürüme zorluğu çeken hastalar üzerinde de denenmeye devam ediyor. Giyilebilir robot teknolojisinden faydalanmak isteyenlerin en az 5 bin doları gözden çıkarması gerekiyor.



Popular Posts

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Bu Blogda Ara

Blog Archive